6 Şubat’a Hazırlık
Ölüm insan hayatında o kadar önemli bir dönüm noktasıdır ki, geçmişten bu yana pek çok farklı kültürde pek çok farklı anlamlar atfedilmiştir. Uğruna
Ölüm insan hayatında o kadar önemli bir dönüm noktasıdır ki, geçmişten bu yana pek çok farklı kültürde pek çok farklı anlamlar atfedilmiştir. Uğruna sayfalarca edebi eserler yazılmış ve binlerce yıl destanlar ağıtlar yakılmıştır. Aşık Veysel insan hayatını “iki kapılı bir han” a benzetirken, Shakespeare “Dünya büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede rolünü oynar, rolü bitince de bu sahneyi sonsuza dek terk eder.” şeklinde tanımlamaktadır.
Her ne kadar farklı kültürlerde farklı anlamları olsa da ölüm kelime olarak, bir kişinin yaşamının sona ermesi anlamına gelir. Ölümle karşılaşan bireyler, genellikle yas sürecine girerler. Yas, kayıp birinin ardından hissedilen duygusal tepkilerin bütünüdür.
Ancak özellikle deprem gibi beklenmeyen veya aniden gerçekleşen ölümler, bireyde travmatik stres tepkilerine yol açabilir. Ölümle ilgili travmatik deneyimler, kişinin güvenlik hissini zedeler ve psikolojik olarak derin etkiler bırakabilir. Bu etkiler en ufak bir hatırlatıcıda adeta bir yanlış alarm sistemi gibi bireylerin sürekli olarak depremin etkisinde kalmalarına sebep olabilir.
Depremin yıldönümünün yaklaştığı şu günlerde pek çok bireyde bu duygusal yük ile nasıl başa çıkabileceğine dair endişeler mevcut. Depremin fiziksel ve duygusal etkilerini anlamak, başa çıkmak için ilk adımdır. Yıkılan binalar, yaralı ve ya kayıp insanlar, temel altyapı sıkıntıları, depremin fiziksel etkilerine örnek olarak verilebilir. Depremin duygusal etkileri ise korku, endişe, şaşkınlık, panik, kaygı, depresyon olarak gösterilebilir. Bu etkiler uzun sürdüğünde Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Pankik Atak, Anksiyete Bozukluğu gibi durumlar ortaya çıkabilir.
Travma Sonrası Sık Karşılaşılan Belirtiler
Korku ve Kaygı: Deprem sonrası güvensizlik hissi, gelecek kaygısı ve travma sonrası stres belirtileri yaygın olabilir.
Aşırı Uyarılmışlık: En ufak bir hatırlatıcıda deprem olacakmış tetiklenme. Örneğin yoldan bir araba geçse deprem oluyor sanmak.
Kaçınma: Depremi hatırlatan uyaranlardan kaçınma. Örneğin kapalı alanlara girememe.
Üzüntü ve Kayıp: Yaşanan kayıplar, evsizlik, ya da maddi hasar gibi durumlar üzüntü ve hüzün hissine neden olabilir.
Uyku Problemleri: Uyku düzensizlikleri, kabuslar ve uykusuzluk sık görülen belirtiler arasındadır.
Konsantrasyon Sorunları: Zihinsel bulanıklık, odaklanma güçlüğü ve bellek problemleri yaşanabilir.
Yas ve Süreçleri
Depremin yol açtığı kayıplar, yas süreçlerini başlatabilir. Yas süreci bireyden bireye farklılık gösterir, ancak genellikle şu aşamalardan geçer:
İnkar ve Şok: Olayın gerçekliğini kabul etmekte zorlanma.
Öfke ve Suçlama: Kendi kendine veya başkalarına suçlama eğilimi.
Depresyon ve Çökkünlük: Kayıp nedeniyle duygusal bir çöküş.
Kabul ve Uyum: Yavaş yavaş gerçekliği kabul etme ve hayata adapte olma.
Yas ile başa çıkma yolları;
Duyguları ifade edebilmek sıkıntıları konuşmak, başkalarıyla zaman geçirmek, günlük
rutinlere bağlı kalmak, fiziksel aktivite ve beslenmeye dikkat etmek oldukça faydalıdır. Kişinin kendini güvende hissedeceği bir ortam oluşturulmalıdır. Kaybın gerçekliğini fark edilmesi ve kaybın kabullenmesine yardımcı olmak için yas tutan bireyler ölen kişi hakkında konuşmaya yönlendirilmelidir. Acıyı azaltmak için söylenen "Güçlü olmalısın", "Hayat devam ediyor, "Yakında geçecek, bitecek", "Çocukların için ayakta kalmalısın. " gibi sözlerden kaçınılmalı bunun yerine yaşanan duygular anlaşılmaya çalışılmalıdır. Kayıptan doğan üzüntü, acı, sıkıntı, öfke, sıkıntı çaresizlik gibi duyguların dile getirilmesi için kişiye destek olunmalıdır.Yaslı kişiyle konuşurken kaybın gerçekliğini vurgulayan bir dil kullanmak gerekir. (Örneğin "Oğlunuzu kaybettiniz yerine "Oğlunuz öldü" demek. "Oğlunuz nasıl bir insandı" gibi dili geçmiş zaman kullanmak).Kültürü ve inancı doğrultusunda cenaze ve yasla ilgili törenleri yapabilmesine yardımcı olmak süreci kolaylaştırır. Ölen kişi olmaksızın yaşayabilmek ve bağımsız kararlar alabilmek için var olan sorunları belirlemek, farklı seçenekleri konuşmak, baş etme yollarını öğrenmesinde yardımcı olmak kişinin kaynaklarını daha çabuk fark etmesine sebep olur.
Son olarak;
6 Şubat Depremi'nin ardından, duygusal iyileşme sürecinde herkesin birbirine destek olması önemlidir. Unutmayın, duygusal sağlık bir süreçtir ve kendinize zaman tanıyın. Profesyonel yardım almak utanılacak bir durum değildir; tam tersine, güçlü olmak ve kendinize iyi bakmak için cesurca bir adımdır. Uluslararası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı (IBC) olarak Gölbaşı’nda Toki ve Cumhuriyet Konteyner Kentlerinde pek çok çocuk ve yetişkine destek vermeye devam etmekteyiz. İhtiyaç halinde izlere buradan ulaşabilirsiniz.
Deprem sonrası duygusal etkilerle başa çıkarken birbirimize destek olalım ve güçlü kalalım.
Uluslararası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı (IBC)
Facebook yorumları