Savran Köyü Bölünmek İstemiyor
Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesine bağlı Savran Köyü, Çetintepe Barajı ve deprem nedeniyle zor şartlardan çıkış yolu bulmak amacıyla bir araya geldiler.
Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesine bağlı Savran Köyü, Çetintepe Barajı ve deprem nedeniyle zor şartlardan çıkış yolu bulmak amacıyla bir araya geldiler.
Savran Köyü Dayanışma Platformu’ndan yapılan yazılı açıklamada şu şekildedir:
“Biz Bölünmek İstemiyoruz!
02.08.2023 Çarşamba günü Savran köylüleri baraj ve deprem nedeniyle içinde bulundukları zor şartlara bir çıkış yolu bulmak için bir araya gelmişlerdir. Yapılan toplantıda köyün sorunları dile getirilmiş, talepler sıralanmış ve çözüm yolları aranmıştır.
Neredeyse altmış yetmiş yıldır konuşulan barajın 2013 yılında yapımına başlandı. Plana göre bu baraj 2017 yılında tamamlanacaktı. Yıllardır köylü, baraj yapılacak diye işine, evine dört elle sarılamamakta, geleceğini planlayamamakta, yılların getirdiği bakımsızlık içinde yaşamını idame ettirmeye çalışmaktadır.
Yapılacağı yetmiş yıldır konuşulan yapımı on yıldır süren baraja rağmen su altında kalan tek köyün nereye, nasıl, ne zaman yapılacağının belirsiz kalması köylümüzü umutsuzluğa düşürmüştür. Köyümüz barajdan dolayı derin sorunlar içerisindeyken bir de deprem felaketiyle mağduriyeti katlanmıştır. Depremden dolayı çok sayıda köyün mağduriyeti hemen giderilirken, bizim köyümüzün ne baraj ne deprem nedeniyle ne olacağı belirlenememiştir. Köylünün barajdan doğan hakları dururken, bir de depremden doğan hakları oluşmuştur. Köyün dağılmaması hatta tersine göçle büyüyüp kalkınması hayvancılık ve tarımın gittikçe önem kazandığı bu zamanda tüm kamunun yararına olacaktır. Tüm bu durumlar ortadayken hale taş üstüne taş konulmaması zaruret içerisinde, yarınını göremeyen köylümüzü derinden etkilemektedir.
Bizler baraj nedeniyle en verimli ve sulak alanlarımızı kaybedeceğiz. İstimlak edilen bu yerlere sadece bir meta olarak bakmamak gerekir. Buraları köylünün geçmişten gelen manevi bağlarını geleceğe taşıyacak mekânlar olarak da düşünmek gerekir. Burada su altında kalan sadece tapulu tarlalar değildir. Köylünün hayvanını otlattığı, pikniğini yaptığı, yıkandığı, balık avladığı, fotoğraf çektirdiği; kısacası nefes aldığı yaşam alanları da su altında kalmaktadır. Dolayısıyla bu alanlara verilen para 10 katına çıkarılsa da ortaya çıkan mağduriyet ortadan kalkmayacaktır.
Bundan birkaç yıl önce bir dönüm yer istimlak edildiğinde karşılığında daha büyük bir tarla ya da bir daire alınabiliyordu. Bugün sıra bizim köye gelince altından üstünden su akan, yılda iki ürün alınabilen tarlanın dönümüne 180 bin lira ödeniyor. Bu parayla ne bir dönüm yer ne de bir daire alınabilir.
Yarın torunlarımız tüm bunlar yaşanırken "siz neredeydiniz ve ne yaptınız?" diye soracaktır. Bizim geleceğe vermek istediğimiz yanıt, başaramasak da buradaydık ve elimizden geleni yaptık olmalıdır.
Bizler akıllı hayvancılığın ve modern tarımın yapıldığı, konforlu çiftlik evleri, okulu, sağlık ocağı, yolları, mandırası, veterineri ve başka tüm imkânları olan, baraj manzaralı, mutlu ve zengin bir Savran köyü hayal ediyorken ne yazık ki yıllardır yaptığımız tüm başvuruların sonuçsuz kalması nedeniyle yıkık harabeler içerisinde hayatta kalmaya çalışıyoruz.
Köylümüz “biz bölünmek istemiyoruz” diyerek, köyün bütünlüğünün korunmasını özellikle istemektedir. Bütün köylüler köy yeri olarak Çamın İçi mevkiinkinde ısrarcı olmuştur. Başka alanların köy yerleşimi için uygun ve yeterli olmayacağını vurgulamışlardır.
Yapılan toplantıda oy birliği ile aşağıdaki kararlar alınmıştır:
1. Köy yeri olarak Çamın İçi mevkiinin belirlenerek, Çamın İçi mevkiinin köy tüzel kişiliğine tahsis edilmesi,
2. Tarla, ağaç ve diğer tüm istimlak bedellerinin güncellenerek makul seviyeye yükseltilmesi,
3. 2017'de tamamlanacağı söylenen baraj yıllarca sürüncemede kaldığından yeni hak sahipleri oluşmuş, köyde yeni evler yapılmadığından kiracı ya da evsizler ortaya çıkmıştır. Bu hak sahiplerinin mağduriyetinin nasıl çözüleceği netleştirilmeli,
4. Köyümüzün tüm evleri geleneksel olarak alt ahır ve samanlık, üst yaşam alanı olarak kuruludur. Tapuda kimi evlerin niteliği bu şekilde belirtilmemiştir. Bir hak kaybının oluşmaması için tüm evlerin bu standartlarda yeniden ele alınması,
5. Çevre ve şehircilik bakanlığının önceki yıllarda ödediği ev desteği ile iyi bir daire alınabilmekteydi. Bugün hak sahiplerine ödenen 450 bin TL ile bir daire almak mümkün değildir. Bu paranın tekrar bir daire alınabilecek düzeye güncellemesi.
6. Köylü ekip biçeceği sulak alanlarını baraj nedeniyle kaybetmiştir. Bundan sonra tarımsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için atadan kalma yayladaki yerlerinin 2B çerçevesinde köylüye yeniden tahsis edilmesi.
7. Baraj altında kalmayan evlerin durumunun ne olacağının netleştirilmesi. Köy bir bütündür ilkesi ile köyün bölünmeden tüm evlerin aynı statüde değerlendirilmesi.
8. İlerde köyde yaşamak isteyen köylülerimiz için Savran köyü tüzel kişiliğine yeterince alan tahsil edilmeli.
9. Köyün yeni yerleşim yerine yapılacak evlerin tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerine uygun bir şekilde tasarlanıp yapılması.
Savran Köyü Dayanışma Platformu
Facebook yorumları